ŞAĞAB HATUN
Şağab Hatun özetine başlamadan önce şu
konuda bir kaç söz söylemeliyim ki Türk tarihinde geçmişten günümüze hep
kağanlar,padişahlar ön planda olmuş valideler ve sultanlar arka planda
kalmıştır ki belki de tek bilinen hanım sultan Kösem Sultandır. Bu bilince
binaen ben de Şağab Hatun kitabını özet çıkarmayı kendime borç bilirim.
Kitabın birinci bölümünde Şağab Hatun'un
Türklüğüne kanıtlar getirerek başlamış yazar Zekeriya Kitapçı. Onun nasıl
muhteşem bir Türk anası olduğundan bahsetmiş. Sonraki süreçte ailesiyle
başlamış,Dayı Garibten Teyze Hatundan bahsetmiştir.
Kitabın ikinci bölümünde ise Seyyide Şağabın
yanındaki dava hanımları anlatılmış,El Kahramane kavramı üzerinde durulmuştur.
El Kahramane Fatıma Hanım Teyze Hatun Zeydan Hanım, sonraki süreçte darbe
girişiminmde bulunacak olan Ümmü Musa anlatılmıştır.En yakın yol arkadaşı
olacak olan Semmel Hanımdanda bahis geçmiştir-ÜmmüMusa olayının soruşturulması
görevi Semmel Hanımdaydı. Sonraki süreçte zaten Ümmü Musa azledilmişti ve
Semmel Hanım Divan-ı Mezalimdeydi(halk mahkemesi)- Kitabın ikinci bölümü Zeydan
Hanım ile bitmiştir.
Şağab Hatun kitabının üçüncü bölümü ise
Seyyide Şağabın hayır-haseneleriyle ilgilidir ki kendisi bir çok vakıf,cami ve
hastane yaptırmış aynı zamanda şehirlerin alt yapılarıyla ilgilenmiş ve su
yolları yaptırmıstır. Yaptığı somut işlere bakacak olursak Bağdat'ta kendi
adına bir hastane yaptırmıştır. Bu hastanenin en büyük özelliklerinden biri o
zamanın en ünlü ve en iyi doktorlarından olan Sinan bin Sabit'tir ki kendisi
Baştabibtir. Aynı zamanda oğlu el-Müktedir adına da bir hastane
yaptırmıştır(hastanelerin bütün masraflarını kendi ödemektedir). Mabed olarak
ise yine Bağdad'a Katiatü'd Dakik Camii'ni yaptırmıştır. Çeşitli vakıflar
kurmuş ve hayırlar yapmıştır ama en önemlileri Mekke ve Medine'ye yaptığı
yardımlar Mescid'i Aksa ve Mescid'i Haram'ın bütün tamirini ihtiyacını onun
görmesidir.
Dördüncü bölüm bence bu kitabın en önemli
bölümüdür ki bütün kırılma anları bu bölümde hayat bulmuştur. Bu bölüm Şağab
Hatun'un idari,yönetimsel,siyasi,ekonomik,teknik ve politik meselelerini içeren
bölümdür. Bölüme başlarken vezirleriyle başlamış el-Hasibi'den Ali bin İsa'dan
bahsedilmiştir. El-Hasibi Semmel Hanım'ın hizmetinde bulunmu daha
önceleri.Sonrasında Semmel Hanım'ın tavsiyesiyle Şağab Hatun'un müsteşarlığına
yükselmiş en sonunda da vezir olmuştur. Fakat müsteşarlıkta gösterdiği başarıyı
burada gösterememiş el-Müktedir tarafından azledilip yerine Ali bin İsa
getirilmiştir.Ali bin İsa ise Ümmü Musa ile arasında geçen münakaşadan dolayı
tanınmış onunda sonu o yüzden olmuştur.Gelelim dördüncü bölümün en önemli
olaylarından birine-belkide en önemli olayına- Karmatiler. En başta küçük bir
topluluk olarak başlayıp hicreti örnek alıp göçetmiş amaçları bir nevi komunizm
olan yağmacı arap topluluğudur. Topluluk demek biraz küçümsemek olur çünkü
zamanında Karmatiler adında bir de devlet kurmuşlardır.Amaçları yayılmaktır ki
bunun uğruna binlerce müslümanı katletmişlerdir. Bağdat sınırlarına kadar
gelmişler ve el-Müktedir'e savaş açmışlardır. El-Müktedir zor duruma düşünce
anasından yardım istemiş anası varını yoğunu ortaya koymuş ve sonunda
Karmatileri sınırdan defetmeyi başarmışlardır.
Sonraki süreçte Munis el-Hadim adında bir komutan darbe girişiminde
bulunmuş bu darbe yağma olarak kalsada sonrasında el-Müktedirin tedbirsisce
hareketleri sonucunda halifenin yani el-Müktedır'in ölümü ile sonuçlanmıştır.
Yeni halife el-Kahirdir.-El-Kahir köt bir insandır- Şağap Hatun son olaylara ek
olarak İstiska hastalığına yakalanır. El-Kahir Ana'yı sıkıştırır zulmeder
itirafa zorlar ve çeşitli işkenceler eder. Vakıf mallarına el koyar. Sonraki
sahifelerde El-Kahir hilafetten düşürülmüştür.
Beşinci ve son bölüm Şağab Hatun hakkında
tenkitler ve genel bilgilerden oluşmaktadır. Otuz yedi halife içinden yirmibeş
yıl ve üzeri hilafette kalmış beş halifeden biri olmuştur. Bir çok hayır ve
hasenatta bulunmuştur ve Türk-İslam tarihine adını altın harflerle kazmıştır.
Allah ondan razı olsun.
(Yazar:
Prof.Dr.Zekeriya Kitapçı, Yayın: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, Yer-Yıl:
İstanbul-1991
Sahife Sayısı:60)
Seyit Murat Erdoğan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder