25 Şubat 2019 Pazartesi

KİTAP TAHLİLİ - ŞAĞAB HATUN - ZAKERİYA KİTAPÇI


ŞAĞAB HATUN

   Şağab Hatun özetine başlamadan önce şu konuda bir kaç söz söylemeliyim ki Türk tarihinde geçmişten günümüze hep kağanlar,padişahlar ön planda olmuş valideler ve sultanlar arka planda kalmıştır ki belki de tek bilinen hanım sultan Kösem Sultandır. Bu bilince binaen ben de Şağab Hatun kitabını özet çıkarmayı kendime borç bilirim.
   Kitabın birinci bölümünde Şağab Hatun'un Türklüğüne kanıtlar getirerek başlamış yazar Zekeriya Kitapçı. Onun nasıl muhteşem bir Türk anası olduğundan bahsetmiş. Sonraki süreçte ailesiyle başlamış,Dayı Garibten Teyze Hatundan bahsetmiştir.
   Kitabın ikinci bölümünde ise Seyyide Şağabın yanındaki dava hanımları anlatılmış,El Kahramane kavramı üzerinde durulmuştur. El Kahramane Fatıma Hanım Teyze Hatun Zeydan Hanım, sonraki süreçte darbe girişiminmde bulunacak olan Ümmü Musa anlatılmıştır.En yakın yol arkadaşı olacak olan Semmel Hanımdanda bahis geçmiştir-ÜmmüMusa olayının soruşturulması görevi Semmel Hanımdaydı. Sonraki süreçte zaten Ümmü Musa azledilmişti ve Semmel Hanım Divan-ı Mezalimdeydi(halk mahkemesi)- Kitabın ikinci bölümü Zeydan Hanım ile bitmiştir.
   Şağab Hatun kitabının üçüncü bölümü ise Seyyide Şağabın hayır-haseneleriyle ilgilidir ki kendisi bir çok vakıf,cami ve hastane yaptırmış aynı zamanda şehirlerin alt yapılarıyla ilgilenmiş ve su yolları yaptırmıstır. Yaptığı somut işlere bakacak olursak Bağdat'ta kendi adına bir hastane yaptırmıştır. Bu hastanenin en büyük özelliklerinden biri o zamanın en ünlü ve en iyi doktorlarından olan Sinan bin Sabit'tir ki kendisi Baştabibtir. Aynı zamanda oğlu el-Müktedir adına da bir hastane yaptırmıştır(hastanelerin bütün masraflarını kendi ödemektedir). Mabed olarak ise yine Bağdad'a Katiatü'd Dakik Camii'ni yaptırmıştır. Çeşitli vakıflar kurmuş ve hayırlar yapmıştır ama en önemlileri Mekke ve Medine'ye yaptığı yardımlar Mescid'i Aksa ve Mescid'i Haram'ın bütün tamirini ihtiyacını onun görmesidir.
   Dördüncü bölüm bence bu kitabın en önemli bölümüdür ki bütün kırılma anları bu bölümde hayat bulmuştur. Bu bölüm Şağab Hatun'un idari,yönetimsel,siyasi,ekonomik,teknik ve politik meselelerini içeren bölümdür. Bölüme başlarken vezirleriyle başlamış el-Hasibi'den Ali bin İsa'dan bahsedilmiştir. El-Hasibi Semmel Hanım'ın hizmetinde bulunmu daha önceleri.Sonrasında Semmel Hanım'ın tavsiyesiyle Şağab Hatun'un müsteşarlığına yükselmiş en sonunda da vezir olmuştur. Fakat müsteşarlıkta gösterdiği başarıyı burada gösterememiş el-Müktedir tarafından azledilip yerine Ali bin İsa getirilmiştir.Ali bin İsa ise Ümmü Musa ile arasında geçen münakaşadan dolayı tanınmış onunda sonu o yüzden olmuştur.Gelelim dördüncü bölümün en önemli olaylarından birine-belkide en önemli olayına- Karmatiler. En başta küçük bir topluluk olarak başlayıp hicreti örnek alıp göçetmiş amaçları bir nevi komunizm olan yağmacı arap topluluğudur. Topluluk demek biraz küçümsemek olur çünkü zamanında Karmatiler adında bir de devlet kurmuşlardır.Amaçları yayılmaktır ki bunun uğruna binlerce müslümanı katletmişlerdir. Bağdat sınırlarına kadar gelmişler ve el-Müktedir'e savaş açmışlardır. El-Müktedir zor duruma düşünce anasından yardım istemiş anası varını yoğunu ortaya koymuş ve sonunda Karmatileri sınırdan defetmeyi başarmışlardır.  Sonraki süreçte Munis el-Hadim adında bir komutan darbe girişiminde bulunmuş bu darbe yağma olarak kalsada sonrasında el-Müktedirin tedbirsisce hareketleri sonucunda halifenin yani el-Müktedır'in ölümü ile sonuçlanmıştır. Yeni halife el-Kahirdir.-El-Kahir köt bir insandır- Şağap Hatun son olaylara ek olarak İstiska hastalığına yakalanır. El-Kahir Ana'yı sıkıştırır zulmeder itirafa zorlar ve çeşitli işkenceler eder. Vakıf mallarına el koyar. Sonraki sahifelerde El-Kahir hilafetten düşürülmüştür.
   Beşinci ve son bölüm Şağab Hatun hakkında tenkitler ve genel bilgilerden oluşmaktadır. Otuz yedi halife içinden yirmibeş yıl ve üzeri hilafette kalmış beş halifeden biri olmuştur. Bir çok hayır ve hasenatta bulunmuştur ve Türk-İslam tarihine adını altın harflerle kazmıştır. Allah ondan razı olsun.

(Yazar: Prof.Dr.Zekeriya Kitapçı, Yayın: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, Yer-Yıl: İstanbul-1991
Sahife Sayısı:60)


Seyit Murat Erdoğan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder