25 Şubat 2019 Pazartesi

BİLAL BİN REBBAH


BİLAL BİN REBBAH

Küçük bir çocukken okula veyahut çarşıya gittiğimde yemek yediğimde veya oturduğumda taso oynadığımda bazen ayağımda topla tam kaleye giderken bi an durur ve yerimde kalakalırdım. Evet bir süre hiç konuşmaz susar ve derin düşüncelere dalardım değişik kulağa yabancı fakat kalbe çok yakın bir sesle. Ezanla. Özellikle sabahları geceyi aydınlatan bir ses duyduğumda minarelerde titrerdim ürpertici doğru yol çağrısına. Merak ederdim bu ses nasıl bu kadar güzel gelir ve anlamları nedir diyerek düşünür ve uyuyakalırdım küçükken özellikle sabah namazında.
İşte bugün sizlere benim gibi bir çok müslümanın gönlünde taht kuran namaz çağrısı olan ezanı ilk okuyan Peygamberimizin karagülü ilk müezzin Bilali-i Habeşiyi anlatacağım.
Fakir bir köleydi Bilal mekke şehrinde. Siyahmı siyah teni orta boyu ve zayıf cüssesiyle efendilerinin dediklerini yapmaya çalışırdı. En kötü işlere koşar deve güder keçi sağardı.Bir gün Peygamberimizin canı süt çekmiş ve almak için bir siyahiye gitmişti. Evet keçiyi Peygamberimize süt vermek için sağan o siyahi Habeşli Bilaldi. Süt sağarken küçük bir konuşma geçer ve peygamberimizin Bilalin kulaklarında daima çınlayacak o lafı çıkar ağzından ''Allah birdir Bilal.'' İşte bundan sonra asıl mücadele başlamıştır Bilal için. Aklında peygamberin bu sözü ve bu sözün çerçevelediği bir kaç orunun cevabıynın getirdiği heyecanla Bilal putuna tükürür. Allah birdir der. Allahtan başka ilah yoktur. Bunu duyarlar en azılı müşrikler. Tabi bunlardan biride Bilalin sahibi Ümeyyedir ki puta tükürüşüne Hz. Muhammedin yolundan gitmeye karar vermesine karşılık olarak Bilali kızgın kumlar üzerinde bağlayarak taş koydurtacaktır karnına,boynuna ip bağlatım Mekkeli çocuklar vasıtasıyla Mekke sokaklarında sürükleyecektir Siyah güneşi. Ama o yılmayacak ve şu kelimeleri tekrar edecektir''Ehad'' Le İlahe İllallah Muhammed-ün Resulullah''
Hz. Ebubekir gelir sonra durumu görecek ve satın almak ister. Hamam böceği pislik nidalarıyla satr Bilali müşrik ümeyye.Ebubekir alır ve azat eder. Azad olur ama mekkeli müşrikler gözünde hala köle diye anılır. Bir gün mekkenin burjuvası Peygamberimizin yanına gelir(Peygamberimizin yanında Bilal Ammar ve başka kişiler vardır) ve köleleri kovarsa ancak onunla konuşacaklarını söylerler. Bunun üzerine En'am Suresi 52. ayet iner.'' Rab’lerinin rızasını isteyerek sabah akşam O’na dua edenleri yanından kovma. Onların hesabından sana bir şey yok, senin hesabından da onlara bir şey yok ki onları kovasın. Eğer kovarsan zalimlerden olursun. ''
Ne kovması onları iyice sahiplenir onları mekkenin büyüklerine karşı. Çünkü Bilal ve diğerleri mekkenın büyükleri olmasada gönüllerin tahtında oturanlardandır. Onun için Hz. Ömer şu sözleri sarfetmiştir.''Köle Bilal benim efendimdir.''Bunu söyleyen ve eski bir köleyi efendi ilan eden Ömer Kureysin asilsadelerindendir.
Gelelim asıl konuya.Bilal-i Habeşi yi gönüllere sokan konuya yani Ezana. Namazın nasıl kılınacağı ne zaman kılınacağı belirlenmiş fakat bunun için namaz vakitlerinde mü'minlerin uyarılması gerekiyordu. Kimiler çan çalalım dedi kimileri boru üfleyelim dedi kimileri ateş yakalım dedi. Fakat hristiyan yahudı ve zerdüşt şsaretleriydi bunlar Peygamberimiz kabul etmedi. Aklında vardı aslında 2-3 gündür bir şeyler çünkü Cebrail birşşeyler söylemişti. Bir gün Abdullah bin Zeyd ve Hz. Ömer aynı rüyayı görür. Ertesi gün Abdullah bin Zeyd Hz. Peygamberimize anlatır, Gördüğü rüya Ezan mısralarıdır. ''Oku'' der Hz. Muhammed. Okur Abdullah bin Zeyd Hz. Ömerde tasdik eder. Sonrasında ise Peygamberimiz döner bir sahabeye ve derki ''Kun Ya Bilal müezzin! ''kalk Ey Bilal Ezan oku'' ve ilk ezan okunur.
Dili peltektir Bilalin birazcık. Hayyel diyeceğine Heyyel der. Bunu münafıklar peygamberimize söylerler okuyamıyor derler. Allah'ın Resul'ü şu cevabla korur yoldaşını.''Bilal'in Heyye'si sizin Hayye'nizden hayırlıdır.''Ezanın içine girmişken Essalatü Hayrun minen nevm konusunada açıklık getirelim. İbn Malik'ten rivayet edildiğine göre sabah vaktinde Hz. Ömer'i uyurken gördüğü için,İbn ü Mace'den rivayete göre ise Peygamberimizi uyurken görünce sarfetmiştir Bilal şu kelimeleri.''Namaz uykudan hayırlıdır.''
Ezan faslının bitirip ileriki süreçte neler olduğuna bakarsak. Hz. Muhammed(s.a.v.) vefat ettiğinde Bilali Habeşi Hz.Ebubekir'e ''Toprağın altında Hz. Resulullah yatarken üstünde yürüyemiyorum ben ya halife'' diyerek bütün ısrarlara rağmen Şam'a gitmiştir. Bir süre sonra Peygamberimizi rüyasında görüp tekrar Medineye dönsede geri Şama dnmüş ve orada vefat etmiştir. Ne doğal bir şeydir bu insana ölüm döşeğinde kendi sesinden ezanı duyması uzaklardan. Allah Bilal-i Habeşi ve bütün İslam savaşçılarına rahmet eylesin. Bizim de onlardan feyzlenmemizi nasib eylesin.

Seyit Murat Erdoğan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder